Hayat, bir dağın yamacından akan
dere gibi durmadan ilerlerken, sadece akan dereye bakmakla geçirdiğim zamanlar
çok uzun oldu.Hayattan zevk alabilmenin en olmazsa olmazı
kesinlikle bence de sağlık. Bunun dışında benim iradem dışında, hiç mi hiç hak etmediğin
halde, hayat standartlarımızı etkileyen kişi, iş vb ortamlara daha ne kadar
daha dayanılana bilinirdi ki...Akan derenin bir tarafında elini sokabilmek, bir
yerlerinden yakalamak gerekiyordu.
Kazan-Kılışlar köyü- Çamlık-
Sarıbeyler – Güvenç ve Kazan olarak yaklaşık 30 km planladığımız tur için, bir
önceki gece kopan fırtınaların ardından ya çok iyi bir hava olacak yada yağmur
devam eder diye kendi kendime söylenirken, sabah 6:00 oğlum Denis’in
uyandırması ile kendimizi Kazan yolunda bulmuştuk.
Çok hazırlık yapmadığım ama kılıçlar köyüne doğru
hatırı sayılır tırmanışların olduğunu biliyordum.Ben her zaman hedeflerimi
küçük tuttuğumdan hedefe bir şekilde ulaşmayı başarmayı seçerim.Denis Kılıçlar
köyüne gelmeden önceki ilk ciddi tırmanışta su koyması bir yandan da kafamda ki
tur planını sürekli güncelleme gereğini ortaya çıkarmış, hadi dönelim serzenişlerine,
az kaldı şu tırmanıştan sonra Çamlık bölgesi, son viraj vs. vs. derken,
Kılıçlar köyü piknik alanına ulaştık.Her ne kadar Denis’e çaktırmasamda bende
iyi yorulmuştum.Dinlenirken, piknik için gelen bir çok farklı okulların
etkinliklerini izlerken, onlardan edindiğimiz bir uçurtmayı uçurtmak ile
eğlenceli saatler geçirmiş, ikimizde dönüşü hiç düşünmez olmuştuk..Denis duygularını
belli etmese de , yolda gördüğü büyüklerinin ona göstermiş olduğu performans ve
başarısından dolayı tebrikleri en güzel ödül olmuştur.Uzun bir mola ardından
tırmandığımız onca yüksekliğin keyfini çıkarma zamanı gelmişti.Yüksek
sıcaklığın etkisi çok belirgin olmasına rağmen, neredeyse 14 km yolun 12 km
sini hiç pedal çevirmeden aracımıza ulaşmayı başardık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder